senin herkesi anlamaya çalışman ama kimsenin seni anlamaması. herkes vazgeçilmez olduğunu sanıyor, sen? sen, sen hep vazgeçilmeye yüz tutulan, vazgeçilen. vazgeçemediklerimiz, nasıl da vazgeçiyorlar bizden. bazen arkadaşın, bazen sevgilin ve ailen vazgeçebiliyor bazen senden. bunlara rağmen sen vazgeçmiyorsun hayattan. yeni doğmuş bir bebeğin annesinin elini sıkı sıkı tutması gibi hâlâ umutlu ve merakla yaşıyorsun. hayat çok garip. gerçekten çok garip. kime değer vereceğimizi gerçekten bilmiyoruz. bilinmezliklerle yaşıyoruz. keşke insanlar değer verdiğimiz zaman değişmeseler... keşke.